Halk arasında ‘ince hastalık’ olarak da bilinen tüberküloz diğer bir adıyla verem, bakteriyel ve bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Bu hastalık, M.Ö. 3000 yılında Nil nehri kıyısında bir bireyin kanlı öksürük sonrasında ölmesi ile ortaya çıkmıştır. Robert Koch, 1882 yılında bu hastalığın etkeni olan ‘tüberküloz basili’ ni bulmuştur. Primer tüberküloz ve Sekonder tüberküloz olmak üzere iki tür tüberküloz bulunmaktadır. Çoğunlukla çocukluk çağlarında meydana gelmekte olan Primer tüberküloz, hastalık mikrobunun ilk kez bulaştığı hastalarda ortaya çıkan türdür. Bu basil akciğerin en derin bölümlerine ve plevraya kadar ulaşabilme özelliğine sahiptir. Sekonder tüberküloz ise, gerileme dönemine girmiş önceki bir tüberküloz hastalığının tekrar ortaya çıkması durumudur. Bu hastalığın tedavisi üzerine, geçmişten günümüze birçok çalışma yapılmıştır. 

   Tüberkülozun tedavisinde başlıca kullanılan yöntemler; geliştirilen ilaçlar ve aşılama teknikleridir. Öncelikle hastalığın tedavisinde kinin, arsenik, cıva, bizmut ve sülfanilamid (prontosil) gibi ilaçlar kullanılmış ancak olumlu bir sonuç alınamamıştır. Tedavide yarar gösteren ilk ilaç Selman Abraham Walkman adlı bilim insanı tarafından bulunmuş olan ‘streptomisin’ dir. 1943’lü yıllarda, tüberküloz bakterileri üzerinde araştırma yapan Jorgen Lehman adlı bilim insanı bu bakterilerin oksijen tüketiminin çok fazla olduğunu ve bu durumun benzoik ve salisilik asitle engellendiğini görünce, hastalığın tedavisine ‘paraaminosalisilik asit (PAS)’ ile devam etmiştir. Bu hastalık için en etkili anti-tüberküloz ilaçlarından olan isonikotinik asit hidrazid veya INH olarak bilinen ‘Isoniazid’ 20. yy.’nin ikinci yarısında ortaya çıkmıştır. Bu ilaçlar dışında, özellikle veremin bazı vakalarında birden fazla ilaç kullanma durumu söz konusu olabilmektedir. Tedavide kullanılan spesifik ilaçlardan bazıları ise ‘rifampisin (rifampin), etambutol, pirazinamid ve morfozinamid’ dir. Bu ilaçlarla yapılan tedavi süreci yaklaşık olarak 6-9 ayı kapsamaktadır. 

   Tüberkülozdan korunmak amacıyla bir diğer geliştirilen tedavi yolu aşılama yöntemidir. Bu amaç uğruna yaptıkları çalışmalar ile 1920lerin sonunda, Albert Calmette ve Camille Guerin adlı iki araştırmacı tüberküloz hastalığının tedavisi üzerine bir aşı geliştirmişlerdir. Geliştirilen bu aşıya ise, araştırmacıların soyadlarına ithafen Bacillus Calmette-Guerin (BCG) adı verilmiştir. Aşı, bebekler ilk 2 ya da 3. aylarını tamamladığında deri üzerine uygulanmaktadır. 2018 yılında bebekler ve çocuklar üzerinde yapılan bir deneyin sonucunda, BCG aşısının deneklerde antikor üretimini artırdığı gözlemlenmiş ve sonuç olarak çok yüksek bir oranda koruma sağladığı görülmüştür. Ayrıca BCG aşısının denenen diğer aşılara oranla yan etkilerinin daha az olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu aşıdan sonra ilerleyen zaman içerisinde geliştirilen birkaç aşı çalışması daha olmuştur. Aday aşılardan bir tanesi ‘M72 / AS01 E aşısı’dır. 2018 yılında Kenya, Güney Afrika ve Zambiya’da yapılan bir deneyin sonucuna göre, yetişkinlerdeki akciğer tüberküloz hastalığına karşı yaklaşık olarak %54 oranında bir koruma sağlandığı görülmüştür. Ancak, bir grup denek arasında ciddi yan etkiler ve ölümler meydana gelmiştir. Bir diğer aday aşı ise, ‘H4: IC31 tüberküloz aşısı’dır. Bu aşının CD4 + T hücrelerinde artış sağlayarak immün sisteme katkıda bulunduğu saptanmıştır. Bu iki aşı arasında karşılaştırma yapılacak olursa, H4: IC31 tüberküloz aşısının M72 / AS01 E aşısına göre daha yüksek koruma sağlayabileceği söylenebilir. 

   Özetleyecek olursak, tüberküloz hastalığının tedavisi için geçmişten günümüze birçok çözüm yolu denenmiş ve bulunmuştur. Bilim insanları bu bakteriyel hastalık için çeşitli ilaç ve aşı çalışmaları geliştirerek bunları insanlar üzerinde test etmişlerdir. Test edilen bireylerin cinsiyetine, yaş aralığına ve immün sistemlerine göre etkinlik dereceleri değişebilen ilaçlar ve aşılar, doğru oranda başarı elde edilebilmesini zorlaştırmıştır. Örneğin; tüberkülozun tedavisinde en ön plana çıkan yollardan biri olan BCG aşısının, koruma ömrünün maksimum 15-20 yıl aralığında olduğuna dair geçerli kanıtlar olduğundan dolayı, bu aşı sınırlı bir çözüm yoludur. Daha uzun süreli bir koruma sağlanabilmesi için halen daha laboratuvar araştırmaları yapılmaktadır. Bugüne kadar bilinen aşıların yanı sıra, 24 ayrı tüberküloz aşı adayı preklinik aşaması durumundadır ancak bu testler sonucunda henüz bir çözüme ulaşılamamıştır. 

   Sonuç olarak, gelişen teknolojiyle birlikte olumlu yönden etkilenen alanlardan bir tanesi de sağlık alanı olmuştur. Tüberküloz hastalığının tedavisinde de, bu değişim ve ilerlemenin çıktılarını görmek mümkündür. Özellikle tüberkülozun halen en yoğun olduğu bölgeler arasında olan Güney Afrika, Doğu Avrupa ve Asya gibi bölgelerde daha sağlıklı ve yüksek standartlarda yaşam sağlayabilmek açısından yapılan araştırmalar oldukça önemlidir. Kesin bir çözüm yolu sağlanamadığı için halen en çok odaklanılması gereken konulardan biri de hiç şüphesiz tüberküloz hastalığıdır. Daha öncesinde yapılan ilaç ve aşı çalışmalarını da referans alarak ilerlersek eğer, birkaç yıl içerisinde hastalığın tedavi yolları üzerinde çok daha başarılı sonuçlar elde edilebileceğine dair olan inanç artmaya devam ediyor. 

 

DAMLA IŞIL ÇELİK

1900003509

KAYNAKÇA

  1. Méndez-Samperio, P. (2018). Development of tuberculosis vaccines in clinical trials: current status. Scandinavian Journal of Immunology, e12710. doi:10.1111/sji.12710
  2. Falzon, D., Schünemann, H. J., Harausz, E., González-Angulo, L., Lienhardt, C., Jaramillo, E., & Weyer, K. (2017). World Health Organization treatment guidelines for drug-resistant tuberculosis, 2016 update. European Respiratory Journal, 49(3), 1602308. doi:10.1183/13993003.02308-2016
  3. Churchyard, G., Kim, P., Shah, N. S., Rustomjee, R., Gandhi, N., Mathema, B., … Cardenas, V. (2017). What We Know About Tuberculosis Transmission: An Overview. The Journal of Infectious Diseases, 216(suppl_6), S629–S635. doi:10.1093/infdis/jix362
  4. Norrby, M., Vesikari, T., Lindqvist, L., Maeurer, M., Ahmed, R., Mahdavifar, S., … Brighenti, S. (2017). Safety and immunogenicity of the novel H4:IC31 tuberculosis vaccine candidate in BCG-vaccinated adults: Two phase I dose escalation trials. Vaccine, 35(12), 1652–1661. doi:10.1016/j.vaccine.2017.01.055
  5. Nemes, E., Geldenhuys, H., Rozot, V., Rutkowski, K. T., Ratangee, F., Bilek, N., … Hatherill, M. (2018). Prevention of M. tuberculosis Infection with H4:IC31 Vaccine or BCG Revaccination. New England Journal of Medicine, 379(2), 138–149. doi:10.1056/nejmoa1714021
  6. Van Der Meeren, O., Hatherill, M., Nduba, V., Wilkinson, R. J., Muyoyeta, M., Van Brakel, E., … Tait, D. R. (2018). Phase 2b Controlled Trial of M72/AS01E Vaccine to Prevent Tuberculosis. New England Journal of Medicine. doi:10.1056/nejmoa1803484
  7. Tait, D. R., Hatherill, M., Van Der Meeren, O., Ginsberg, A. M., Van Brakel, E., Salaun, B., … Roman, F. (2019). Final Analysis of a Trial of M72/AS01E Vaccine to Prevent Tuberculosis. New England Journal of Medicine. doi:10.1056/nejmoa1909953
  8. Loxton, A. G., Knaul, J. K., Grode, L., Gutschmidt, A., Meller, C., Eisele, B., … Cotton, M. F. (2016). Safety and Immunogenicity of the Recombinant Mycobacterium bovis BCG Vaccine VPM1002 in HIV-Unexposed Newborn Infants in South Africa. Clinical and Vaccine Immunology, 24(2). doi:10.1128/cvi.00439-16
  9. Geldenhuys, H. D., Mearns, H., Foster, J., Saxon, E., Kagina, B., Saganic, L., … Zehrung, D. (2015). A randomized clinical trial in adults and newborns in South Africa to compare the safety and immunogenicity of bacille Calmette-Guérin (BCG) vaccine administration via a disposable-syringe jet injector to conventional technique with needle and syringe. Vaccine, 33(37), 4719–4726. doi:10.1016/j.vaccine.2015.03.07